Home / Kitaplarımız

Kitaplarımız

İlham ve öğreti/fikir söz konusu olduğunda filozoflar ile şairleri özlenen değerlerin sivri uçlarında dolaştırabiliriz. Değerler kalıtımı böylesi bir özgün damarın teşvikçisi olabilir. Kimilerinin mizaç ve zihniyetini kendimize aktardığımızda benzeştirdiğimizi de fark ederiz. Buna izin veren, dilin zaman dizinine bağlı işlevidir. Çünkü okunacak her metin, bilinç karşılaştırmasını gerekçe gösterir. Dolayısıyla dili, kararı dönüştürmüş ve karara varmış olarak görürüz.

Ölü Kırlangıçlar Cesare Pavese, Han Yong Un, Fernando Pessoa, Furuğ Ferruhzad, Sylvia Plath, Octavio Paz, Pablo Neruda,T. S. Eliot, Charles Baudelaıre, Rainer Maria Rilke, Mahmut Derviş, Louise Glück, Mayakovski, Muhammed İkbal, Friedrich Nietzsche, Matsuo Başo, Rabindranath Tagore, Goethe, E. E. Cummings ve Konstantinos Kavafis gibi kırka yakın şairin mizaç ve zihniyet keşfinden doğdu.

Aralık, 2024

  • 27 Aralık

    Nazım Payam – Ölü Kırlangıçlar

    İlham ve öğreti/fikir söz konusu olduğunda filozoflar ile şairleri özlenen değerlerin sivri uçlarında dolaştırabiliriz. Değerler kalıtımı böylesi bir özgün damarın teşvikçisi olabilir. Kimilerinin mizaç ve zihniyetini kendimize aktardığımızda benzeştirdiğimizi de fark ederiz. Buna izin veren, dilin zaman dizinine bağlı işlevidir. Çünkü okunacak her metin, bilinç karşılaştırmasını gerekçe gösterir. Dolayısıyla dili, …

Ekim, 2016

  • 18 Ekim

    Nazım Payam – Şehrin Eylül Tarafı

    Bu kitap, şimdilerde nakledilmeyen yaşayanlarla göçüp giden, şehrin çıkmazlarına, dar sokaklarına kuytu köşelerine sinip kalmış, küçük ayrıntıları hatırlatmaya çalışıyor. Küçük lakin hayatımızda unutulmaz izler bırakan ve bizi şekillendiren derin ayrıntılar. Çocukluğunu yaşadığı şehrin değiştiğine, dönüştüğüne şahit olan ve bu değişme ve dönüşmenin şehrin dahası şehir ahalisinin aleyhine işlemesinden rahatsızlık duyan …

  • 18 Ekim

    Nazım Payam – Bir Göç Neleri Bırakır Ardında

    Bu eser, Yazan : Nazım Payam  

  • 12 Ekim

    Nazım Payam – Ses ve Yaz

    Ses ve Yaz – Nazım Payam Şehrin oluşturduğu anafor; bazen değer düğümlerini öylesine gevşetiyor ki her şey kendiliğinden müflis ironiye dönüşüyor. “Ben”den başka hiçbir şeyi ciddiye almıyor insan. Balkona mahkûm çocuklar, geçkin bekârlar, bir başına bırakılmış ihtiyarlar, rezil yoksulluk ve yersiz yurtsuz hain ihtiras, sinsice zevklendiriyor onu. Küçük hesaplardan dolayı huzur vericilerini, huzur …